Kanserle Mücadelede Ruh Sağlığı: Depresyonu Tanıma ve Yönetme Rehberi
Kanser teşhisi ve tedavi süreci, yalnızca bedeni değil, aynı zamanda ruhu da derinden etkileyen zorlu bir yolculuktur. Bu yolculukta hem hastalar hem de onlara destek olan aile üyeleri ve arkadaşlar için yoğun duygusal dalgalanmalar yaşanması oldukça doğaldır. Geleceğe dair hayallerin ve planların belirsiz görünmesi, üzüntü ve keder hissetmek bu sürecin normal bir parçasıdır.
Ancak bu üzüntü halinin, kişinin günlük yaşamını sürdürmesini engelleyecek kadar uzun sürmesi ve derinleşmesi durumunda, bu durum "klinik depresyon" olarak adlandırılan ve mutlaka profesyonel destek gerektiren bir sağlık sorununa işaret ediyor olabilir.
Kanser Sürecinde Depresyon Ne Kadar Yaygındır?
Depresyon, kanser hastaları arasında en sık görülen ruhsal zorluklardan biridir. Yapılan araştırmalar, kanserli her 4 kişiden 1'inin, tedavi edilebilir bir durum olan majör depresyonu yaşadığını göstermektedir. Daha önce depresyon geçmişi olan kişilerin, kanser teşhisi aldıktan sonra tekrar depresyona girme olasılığı daha yüksektir.
Unutulmamalıdır ki, kanser sürecinde yaşanan depresyon bir zayıflık belirtisi değil, yönetilebilir tıbbi bir durumdur. Tıpkı kanserin kendisi gibi, depresyonun da etkili tedavi yöntemleri vardır.
Depresyonun Belirtileri: Ne Zaman Profesyonel Destek Gerekir?
Aşağıdaki belirtiler, bir kişinin normal üzüntüden daha fazlasını yaşadığına ve profesyonel yardıma ihtiyaç duyabileceğine işaret ediyor olabilir. Bu belirtileri fark eden aile üyeleri ve arkadaşların, kişiyi nazikçe yardım almaya teşvik etmesi hayati önem taşır:
-
Duygusal Belirtiler:
-
Neredeyse her gün ve günün büyük bir bölümünde devam eden üzgün, umutsuz veya "boşlukta" hissetme hali.
-
Bir zamanlar keyif alınan aktivitelere (hobiler, arkadaş buluşmaları vb.) karşı belirgin bir ilgi veya zevk kaybı.
-
Sürekli suçluluk, değersizlik ve çaresizlik duyguları.
-
-
Davranışsal ve Fiziksel Belirtiler:
-
Uyku düzeninde belirgin değişiklikler: Uykusuzluk (uyuyamama), çok erken uyanma veya aşırı uyuma (hipersomni).
-
Neredeyse her gün hissedilen aşırı yorgunluk, bitkinlik ve enerji azlığı.
-
Odaklanmada, bir şeyleri hatırlamada veya basit kararları vermede güçlük çekme.
-
-
Düşünsel Belirtiler:
-
Sık sık ölümü veya intiharı düşünme, bu yönde konuşmalar yapma veya intihar girişiminde bulunma.
-
Önemli Not: Yorgunluk, iştahsızlık ve uyku değişiklikleri gibi bazı fiziksel belirtiler, aynı zamanda kanser tedavisinin (kemoterapi, radyoterapi vb.) doğrudan bir yan etkisi de olabilir ve tedavi bittikten sonra ortadan kalkabilir. Bu nedenle, yaşadığınız belirtilerin olası nedenlerini (tedavi yan etkisi mi, yoksa depresyon belirtisi mi) ayırt etmek için mutlaka hekiminizle veya onkoloji hemşirenizle konuşmalısınız.
Depresyonu Yönetmek Mümkün: Tedavi Yaklaşımları
Kanserli kişilerde depresyonu yönetmek, kişinin ihtiyaçlarına göre şekillendirilen bütüncül bir yaklaşım gerektirir. Bu tedaviler, kişinin çektiği acıyı azaltır, tedavi sürecine uyumunu artırır ve genel yaşam kalitesini yükseltir. Başlıca yöntemler şunlardır:
-
Danışmanlık ve Psikoterapi: Bir ruh sağlığı uzmanıyla (psikolog, psikiyatrist) konuşmak, duyguları ve korkuları güvenli bir ortamda ifade etmeye ve başa çıkma stratejileri geliştirmeye yardımcı olur.
-
İlaç Tedavisi: Antidepresan ilaçlar, beyindeki kimyasal dengesizlikleri düzelterek depresyon belirtilerini hafifletebilir. Bu ilaçlar mutlaka bir psikiyatrist tarafından reçete edilmeli ve takibi yapılmalıdır.
-
Kombine Tedavi: En etkili yaklaşım genellikle danışmanlık ve ilaç tedavisinin birlikte yürütülmesidir.
Hastalar İçin Yol Haritası: Kendinize Nasıl Yardım Edebilirsiniz?
-
Konuşmaktan Çekinmeyin: Sahip olduğunuz duygu ve korkuları güvendiğiniz aile üyeleriniz veya arkadaşlarınızla paylaşın. Konuşmaya teşvik edilmeyi kabul edin ama kendinizi zorlamayın.
-
Destek Gruplarına Katılın: Sizinle benzer süreçlerden geçen diğer insanlarla bir araya gelmek, yalnız olmadığınızı hissettirir ve paha biçilmez bir deneyim paylaşımı sağlar.
-
Manevi Desteğe Başvurun: İnancınıza göre dua, meditasyon veya diğer manevi destek türleri size huzur ve güç verebilir.
-
Gevşeme Egzersizleri Yapın: Günde birkaç kez derin nefes alma ve gevşeme egzersizleri yapmayı deneyin. Örneğin: Gözlerinizi kapatın, burnunuzdan derin bir nefes alın ve yavaşça ağzınızdan verin. Ayak parmaklarınızdan başlayarak başınıza kadar her bir vücut parçasına odaklanın ve o bölgeyi bilinçli olarak gevşetin. Zihniniz rahatladığında, kendinizi huzurlu bir kumsalda veya güneşli bir çayırda hayal ederek zihinsel bir mola verin.
-
Profesyonel Yardım Alın: Hayatınızdaki bu büyük değişikliklerle başa çıkmak için profesyonel bir danışmanla (psikolog) çalışmayı düşünün. Tedavi seçenekleriniz hakkında doktorunuzla konuşun.
Bakım Verenler (Yakınları) İçin Rehber: Nasıl Destek Olabilirsiniz ve Kendinizi Koruyabilirsiniz?
Hastanıza Nasıl Destek Olabilirsiniz?
-
Nazikçe Davet Edin: Hastayı korkuları ve endişeleri hakkında konuşmaya zorlamadan, nazikçe davet edin. "Konuşmak istersen buradayım" mesajını verin.
-
Yargılamadan Dinleyin: Hastanın duygularını veya kendi duygularınızı yargılamadan, tüm dikkatinizle dinleyin. Amacınız çözüm bulmak değil, sadece onun yanında olduğunuzu hissettirmektir.
-
Klişelerden Kaçının: Kişiye "neşelen," "pozitif düşün," "güçlü olmalısın" gibi onu ve duygularını geçersiz kılan şeyler söylemekten kaçının. Bu tür ifadeler, kendilerini daha da yalnız hissetmelerine neden olabilir.
-
Birlikte Karar Verin: "Sana nasıl yardımcı olabilirim?" diye sorarak birbirinizi desteklemek için neler yapabileceğinize birlikte karar verin.
-
Yardım Çağırın: Eğer korku, kaygı veya depresyon belirtileri şiddetliyse, o kişiyle mantık yürütmeye çalışmayın. Durumu mutlaka kanser bakım ekibiyle (doktor, hemşire, sosyal hizmet uzmanı) paylaşarak profesyonel yardım alın.
-
Hayata Dahil Edin: Kişiyi, eğer yapabiliyorsa, eskiden zevk aldığı faaliyetlere (küçük bir yürüyüş, sevdiği bir filmi izlemek vb.) dahil etmeye çalışın.
Kendinize İyi Bakın: Bakım Veren Olarak Tükenmeyin
-
Unutmayın, Siz de Risk Altındasınız: Bakım verenlerin de depresyona girebileceğini ve yorulabileceğini unutmayın. Yukarıdaki tüm öneriler ve belirtiler sizin için de geçerlidir.
-
Kendinize Zaman Ayırın: Kendinize bakmak için mutlaka zaman ayırın. Arkadaşlarınızla zaman geçirin, hobilerinizi yapın veya sadece dinlenin.
-
Kendi Desteğinizi Alın: Siz de destek gruplarına katılarak veya bire bir danışmanlık alarak kendi duygusal yükünüzü hafifletebilirsiniz. Unutmayın, önce sizin iyi olmanız gerekir ki sevdiklerinize daha iyi destek olabilesiniz.